Şura-yı Ümmet, İkdam, Servet-i Fünun, Gayret, Hazine-i Evrak, Edebiyat-ı Umumiye gibi gazete ve dergilerde siyaset, sosyoloji ve edebiyat alanında çok sayıda yazılar yazmıştır.
Tiyatrosu; Şîr ilk eseridir. Sezai’nin en zayıf ve acemice olanı, henüz yirmi yaşındayken 1879’da yayınladığı üç perdelik bir eserdir. Dili sadedir. İfade bakımında Namık Kemal’in etkisindedir. Okumak için yazılmış mensur bir trajedidir.
21 Aralık 2013 Cumartesi
22 Kasım 2013 Cuma
Sergüzeşt Romanının Bakış Açısı
Roman müşahit anlatıcıya ait bakış açısı ile kaleme alınmıştır. Yazar, esir ticareti yapanlar ve Dilber gibi esarete mahkûm olanlar arasındaki tutumunu dengeleyememiş. Her iki tipteki insana belli bir mesafeyle bakamamıştır.
Yazar romanda kendi kimliğini gizleyememiş, zaman zaman araya girerek kendi düşüncelerini de eklemiştir. Ara sıra konu dışına çıkmış. Esirlik kurumunu acındıracak etki sağlamaya çalışmıştır. Yazar kendi düşüncelerini belirttiği bir bölümde “ Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan kuvvet kalıntılarının bir feryadıdır.”(s.31) diyerek yorumda bulunmuştur.
Yazar romanda kendi kimliğini gizleyememiş, zaman zaman araya girerek kendi düşüncelerini de eklemiştir. Ara sıra konu dışına çıkmış. Esirlik kurumunu acındıracak etki sağlamaya çalışmıştır. Yazar kendi düşüncelerini belirttiği bir bölümde “ Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan kuvvet kalıntılarının bir feryadıdır.”(s.31) diyerek yorumda bulunmuştur.
Sergüzeşt Romanının Konusu
Eserde vurgulanan en önemli konu esarettir. Hayatı boyunca satılan, ezilen, oradan oraya fırlatılan bir taş misali görülen, bir insan olarak duygu ve düşüncelerine değer verilmeyen bir esirin dramı konu edilir.
Yazar insanın hayvan gibi alınıp satılamayacağını, esir dahi olsa her insanın duyguları hayalleri ve en önemlisi de bir kalbi olduğu gerçeğini ön plana çıkarır.
Yazar insanın hayvan gibi alınıp satılamayacağını, esir dahi olsa her insanın duyguları hayalleri ve en önemlisi de bir kalbi olduğu gerçeğini ön plana çıkarır.
Sergüzeşt'in Tahlili
Sergüzeşt Romanının Tanıtımı
Kitap Eflatun Türk Klasikleri yayınlarından çıkmıştır. Baskı: Ekim 2004 tarihinde; Cilt, Melisa Matbaasında yapılmıştır. Dizgi tasarımını, Bircan Lazım; kapağı, Türkan karagöz; editörlüğünü ise Turan Dikmentaş uyarlamıştır.
Kitabın adı: Sergüzeşt
Niteliği: Romandır.
Sergüzeşt Romanının Yazarı: Samipaşazade Sezai
Kitap Eflatun Türk Klasikleri yayınlarından çıkmıştır. Baskı: Ekim 2004 tarihinde; Cilt, Melisa Matbaasında yapılmıştır. Dizgi tasarımını, Bircan Lazım; kapağı, Türkan karagöz; editörlüğünü ise Turan Dikmentaş uyarlamıştır.
Kitabın adı: Sergüzeşt
Niteliği: Romandır.
Sergüzeşt Romanının Yazarı: Samipaşazade Sezai
16 Ağustos 2013 Cuma
Samipaşazade Sezai Küçük Şeyler Özet
Batılı Anlamda İlk Hikaye Küçük Şeyler ( Sami Paşazade Sezai)
Sami Paşazade Sezai : "Küçük Şeyler" adlı eseriyle modern hikâyeyi oluşturmuştur.
KÜÇÜK ŞEYLER: Sami Paşazade Sezai; hikâye; edebiyatımızdaki Batılı anlamda ilk hikâye eseridir; küçük hikâye türünün ilk örneğidir; yazar bu eserini Alphonse Daudet’in etkisiyle yazmıştır…
Yazınımızda ilk gerçekçi öykülerin ortaya çıktığı bir eserdir.
...
Sami Paşazade Sezai : "Küçük Şeyler" adlı eseriyle modern hikâyeyi oluşturmuştur.
KÜÇÜK ŞEYLER: Sami Paşazade Sezai; hikâye; edebiyatımızdaki Batılı anlamda ilk hikâye eseridir; küçük hikâye türünün ilk örneğidir; yazar bu eserini Alphonse Daudet’in etkisiyle yazmıştır…
Yazınımızda ilk gerçekçi öykülerin ortaya çıktığı bir eserdir.
...
Samipaşazade Sezai Sanatı
Sezai, Tanzimat döneminin siyaset ve fikir alanında isim yapmış bir şahsiyettir. Namık Kemal’e hayranlığı, nesirde onun üslubunu benimsemesine neden olur. Zamanla bu nesirden uzaklaşan Sezai, eskileri okur; Nefi’de ahenk, Fuzuli’de lirizim, Nedim’de zariflik ve büyüleyici özelliği bulur. Edebiyatın ruhunu çok iyi anladığı gerekçesiyle Recaizade Ekrem’i çok beğenir. Kendisine Sadi’yi göstermiş olmasından dolayı, Apdülhak Hamid’i sever. Türk edebiyatını eski ve yeni olmak üzere ikiye ayırır. Eski edebiyatı milli, samimi ve içtimai olmadığı için beğenmez. Yeni edebiyatı ve mensuplarını takdir eder.
Sami Paşazade Sezai Biyografisi
Tanzimat ‘tan sonra yetişen ikinci edebi nesle mensuptur. 3.Ahmet devrinde ordu ile Mora’ ya giden, Tripoliçe’de tekke kuran bir ailenin çocuğudur. Dedesi Halveti şeyhlerinden müderris ve şair Elhac Ahmet Necip Efendi’dir. Aile ilmiyeyle ilgilenmekle beraber askerlikten de uzaklaşmamıştır. Dedesi, Mora Rumları’nın isyan ederek altı ay boyunca Tripoliçeyi kuşatmaları esnasında, maddi ve manevi olarak askerler arasında bulunur; üç oğlu ve kendisi esir düşürler, bütün mallarına el konulur. Ahmet Necip Efendi’nin şehit edilmesi ailenin tarihinde bir dönüm noktası olur.
Sami Paşazade Sezai Edebi Hayatı
Sanatçı konakta büyümüş, yenilikçi bir çevrede yetişmiş, kültürlü bir aydındır. Doğu kültürünü konakta, Batı kültürünü ise görevleri sırasında bulunduğu Avrupa'da öğrenmiştir. Eserlerinde bu iki kültürü kaynaştırmayı bilmiştir. "Sanat, sanat içindir." görüşünü benimsemiş, edebî zevk için kalem oynatmıştır. Roman, hikâye, sohbet, piyes, anı, gezi yazısı, makale ve şiir türünde eser vermiştir. Şiirlerinde romantizmin, roman ve öykülerinde ise realizmin etkisinde kalmıştır.
Sergüzeşt Ana Fikri
Kitabın ana fikri evinden ayrılan bir insanın başına her zaman her türlü kötülüğün gelebileceği bunlardan kurtulma yolunun da sadece kendi elinde olduğu kimseden yardım alamayacağı tek başına kalacağı.
Sami Paşazade Sezai Hakkında Kısa Bilgi
1860'ta İstanbul’da doğdu. Devrin ileri gelen isimlerinden Sami Paşa’nın oğludur. Özel öğrenim gördü. 20 yaşına kadar resmi bir görev almayıp, edebiyat konusundaki bilgilerini artırmayı tercih etti.
1880'de Evkaf Nezareti Mektubi Kalemi’ne memur oldu. Babasının ölümünden sonra da Londra Elçiliği İkinci Kâtipliği’ne atanan Sezâi, orada kaldığı 4 yıl boyunca İngiliz ve Fransız Edebiyatlarını yakından izledi. Elçilikteki görevinden İstifa ederek İstanbul’a döndüğünde İstişare Odası’na memur oldu. 7 yıl süren bu ikinci dönem memuriyetinde (1885-1901) sanatını olgunlaştırdı.
1880'de Evkaf Nezareti Mektubi Kalemi’ne memur oldu. Babasının ölümünden sonra da Londra Elçiliği İkinci Kâtipliği’ne atanan Sezâi, orada kaldığı 4 yıl boyunca İngiliz ve Fransız Edebiyatlarını yakından izledi. Elçilikteki görevinden İstifa ederek İstanbul’a döndüğünde İstişare Odası’na memur oldu. 7 yıl süren bu ikinci dönem memuriyetinde (1885-1901) sanatını olgunlaştırdı.
Sami Paşazade Sezai Sergüzeşt Özet (Uzun)

Esir tacirleri tarafından Kafkasya’dan kaçırılıp İstanbul’a getirilen sekiz-dokuz yaşlarındaki küçük bir kız, Hacı Ömer adındaki acımasız bir esirciye satılır. Hacı Ömer’in evindeki esir kızların Çerkezce konuşmaları yasaktır. Bir müşteriye satıldıktan sonra, herhangi bir sebepten beğenilmeyip geri gönderilen esirlere kırbaç cezası verilir.
Sami Paşazade Sezai Edebi Kişiliği
1. Edebiyatımıza en başarılı ilk küçük hikayeyi getiren ve romanımızı realizme yönelten bir sanatçıdır.
2. Birçok türde eser vermesine rağmen asıl ününü realis roman ve hikayeleriyle kazanmıştır.
3. Batılı anlamdaki ilk hikaye örnekleri olan Küçük Şeyler onun eseridir.
Sergüzeşt Sami Paşazade Sezai Kısa Özet
Evinden ayrılıp bir gemi ile yurdundan uzaklaşan küçük kız, onun gibi başka bir esir kız ile birlikte neresi olduğunu bilmediği bir yere getirilmiştir. Bu kızı bundan sonra birçok sürprizler beklemektedir.
12 Ağustos 2013 Pazartesi
Samipaşazade Sezai
1860'ta İstanbul'da doğdu. 26 Nisan 1936'da İstanbul'da yaşamını yitirdi. "Sergüzeşt" romanının yazarı. Babası Abdurrahman Sami Paşa'nın konağında özel öğrenim gördü. 1880'de ağabeyi Suphi Paşa'nın başında olduğu Evkaf Nezareti Mektub-i Kalemi'ne memur olarak girdi. Ertesi yıl Londra elçiliği ikinci katipliğine atandı. İngiltere'de kaldığı 4 yıl boyunca İngiliz ve Fransız edebiyatlarını inceledi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)